Eski bir mailden alıntıdır.. 1500'lü yıllar İngiltere..

Bu çok eksi bir mail aslında; ilk okuduğumda İngilizce deyimlerin kaynağını öğrenmek çok hoşuma gitmişti, mail kutumun diplerinde yeniden bulunca sizinle de paylaşmak istedim;


 ingiliz uygarlığı ( yıl 1500)  nereden nereye.........
Bir dahaki sefer ellerinizi yıkarken suyun sıcaklığı tam  istediğiniz gibi değilse eskiden İngiltere'de bu işlerin nasıl  yapıldığını  düşünün.
1500'lerde İngiltere'de işler şöyle yapılıyordu :
İnsanların çoğu Haziran'da evleniyordu Çünkü  senelik  banyolarını  Mayıs ayında yapıyorlar, Haziran'da hala çok kötü kokmuyorlardı. Ama yine  de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu  bastırmak  amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu.

Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana  geliyordu. Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan  sonra  oğulları ve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en  son  olarak ta bebekler aynı suda yıkanıyordu. Bu esnada su o kadar kirli hale  geliyordu ki içinde gerçekten bir şeyleri kaybetmek mümkündü.
 İngilizce'deki "banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın" (Don't throw  the  baby out with the bath water) deyimi buradan gelmektedir.
 Evlerin çatıları üst üste yığılmış kamıştan yapılıyor,  kamışların altında tahta bulunmuyordu. Burası hayvanların ısınabilecekleri tek yer olduğu için bütün kediler, köpekler ve diğer küçük hayvanlar (fareler, böcekler) çatıda yaşıyordu. Yağmur yağdığı zaman çatı kayganlaşıyor ve bazen hayvanlar kayarak çatıdan aşağı düşüyordu.  İngilizce'deki "kedi-köpek yağıyor" (It's raining cats and dogs) deyimi buradan gelmektedir.
Yukarıdan evin içine düşen şeyleri engelleyecek hiçbir şey  yoktu. Böceklerin ve buna benzer nesnelerin yatakların içine düşmesi büyük bir sıkıntı oluşturuyordu. Etrafında yüksek direkler ve üstünde örtü bulunan İngiliz usulü yataklar buradan gelmektedir.
Zemin topraktı. Sadece zenginlerin zemini topraktan başka bir şeyden yapılmıştı. Toprak kadar fakir (dirt poor) tabiri buradan çıkmıştır.
Zenginlerin ahşaptan yapılmış zeminleri vardı. Bunlar kışın ıslandığı zaman kayganlaşıyordu. Bunu önlemek için yere saman (thresh) seriyorlardı. Kış boyunca saman sermeye devam ediliyordu. Bir zaman geliyordu ki kapı açılınca saman dışarıya taşıyordu. Buna mani olmak üzere kapının altına bir tahta parçası konuyordu ki bunun adı "thresh hold" (saman tutan; Türkçesi "eşik") idi.
Yemek pişirme işlemi her zaman ateşin üzerine asılı durumdaki büyük bir kazanın içinde yapılıyordu. Her gün ateş yakılıyor ve kazana bir şeyler ilave ediliyordu. Çoğu zaman sebze yeniyor, et pek bulunmuyordu. Akşam yahni yenirse artıklar kazanda bırakılıyor, gece boyunca soğuyan yemek ertesi gün tekrar ısıtılarak yenmeye devam ediliyordu. Bazen bu yahni çok uzun süre kazanda kalıyordu. "Bezelye lapası sıcak,
bezelye lapası soğuk, kazandaki bezelye lapası dokuz günlük" (peas porridge hot, peas porridge cold, peas porridge in the pot nine days old) tekerlemesinin menşei budur.
Bazen domuz eti buluyorlar o zaman çok seviniyorlardı. Eve ziyaretçi gelirse domuz etlerini asarak onlara gösteriş yapıyorlardı. Birisinin eve domuz eti getirmesi zenginlik işaretiydi. Bu etten küçük bir parça keserek misafirleriyle oturup paylaşıyorlardı. Buna "yağ çiğnemek" (chew the fat) adı veriliyordu.
Parası olanlar kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabaklar alabiliyordu. Asidi yüksek olan yiyecekler kurşunu çözerek yemeğe karışmasına sebep oluyor, böylece gıda zehirlenmelerine ve ölüme yol açıyordu. Domatesler buna sık sık sebep olduğu için bunda sonraki yaklaşık 400 yıl boyunca domateslerin zehirli olduğu düşünülmüştü.
 Çoğu insanın kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabakları yoktu. Onun yerine tahta tabaklar kullanıyorlardı. Çoğu zaman bu tabaklar bayat ekmekten yapılıyordu. Ekmekler o kadar bayat ve sertti ki uzun zaman kullanılabiliyordu. Bunlar hiçbir zaman yıkanmadığı için içinde kurtlar ve küfler oluşuyordu. Kurtlu ve küflü tabaklardan yemek yiyen insanların ağızlarında "tabak ağzı" (trench mouth) denen hastalık ortaya çıkıyordu.
   
Ekmek itibara göre bölüşülüyordu. İşçiler yanık olan alt kabuğu, aile orta kısmı, misafirler de üst kabuğu alırdı.
Bira ve viski içmek için kurşun kadehler kullanılıyordu. Bu bileşim insanları bazen birkaç gün şuursuz vaziyette tutabiliyordu. Yoldan geçen insanlar bunların öldüğünü sanıp defnetmek için hazırlıkyapıyordu. Bunlar birkaç gün süreyle mutfak masasının üstüne yatırılıyor¸ aile etrafına toplanıp yiyip-içerek uyanıp uyanmayacağına bakıyordu. Buna "uyanma" nöbeti deniyordu.
   
İngiltere eski ve küçük bir yerdi, insanlar ölülerini gömecek yer bulamamaya başlamıştı. Bunun için mezarları kazıp tabutları çıkarıyor, kemikleri bir "kemik evi"ne götürüyor ve mezarı yeniden kullanıyorlardı. Tabutlar açıldığında her 25 tabutun birinde iç tarafta kazıntı izleri olduğu görüldü. Böylece insanların diri diri gömüldüğü ortaya çıktı. Buna çözüm olarak cesetlerin bileklerine bir ip bağlayıp bu ipi tabuttan dışarıya taşıyarak bir çana bağladılar. Bir kişi bütün gece boyu mezarlıkta oturup zili dinlerdi. Buna mezarlık nöbeti ("graveyard shift") denirdi. Bazıları zil sayesinde kurtulur ("saved by the bell") bazıları da "ölü zilci" (dead ringer) olurdu.
Gerçekler bunlar. Kim demiş tarih sıkıcıdır diye..

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Bebek alışverişleri- VOL I

Lacivert en sevdiğim rektir; dün dayanamadım markafoni'den bebişe bu iki patiği aldım( yaz bebeği olacağı için birini 6-9 ay diğerini 9-12 ay aldım)
6. aya kadar beklemek benim gibi sabırsızlara göre değil, ne yapalım..

Hem biz bugün kalbimizi dinlemeye gidiyoruz 8 haftalık olduk :))

FREESUREFREESURE

Bu 14.90TL    sağdaki 17.90TL

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Acilen abstract yazmanız gerekirse ne olur:)))- AYNEN BU :))


Şu anda acil yetişecek makalem için pozisyonum budur :))

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Hİ!!!

ŞU AN NETBOOK İLE MOBİL DOLAŞTIĞIM İÇİN YAYIN GİRMEİYORUM, (bana çok ergonomik gelmiyor) AMA NİMO'NUN ENFES YENİ YIL HEDİYELERİ ELİMDE; HATTA BOYNUMDA MI DEMELİYİM...

Ölmez kalırsak akşama resimli post geliyor; çooook çooook teşekkürler :))

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Yılbaşı hediyeleriiii :))

Tuba Can'ın hediye çekilişinde http://nimostylo.blogspot.com/  ile eşleşmişim; bir Ceren'den bir Ceren'e hediye gidecek ne güzel :)))

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Tiryaki Hobi'nin çekilişi var- Çanta düzenleyici :))



Çekilşe katılmak isteyenler; BURADAN!!!

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Bir sürprizim var :))


İlk öğretmenler günümde dünyanın en güzel hediyesini aldım :))  Bir yandan üzülürken Allah bir yandan gülme vesilesini de yanında veriyormuş... Ailemiz büyüyor :))

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Artık yok...

Bu gün hakikaten çok kötüyüm... Bir süre önce onun için dua etmenizi rica etttiğim kuzenimin oğlu cuma akşamı aramızdan ayrıldı. Dün de toprağa kavuşturduk..

Belki artık huzurlu, acı çekmiyor, melek oldu ama; hayatımda evladını kaybeden ana babayı teselli etmekten zoru yokmuş bunu anladım..

Allah kimseye başka acı göstermesin...

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Üniversitelerde yeni bölümler açılmış haberimiz yok!!!

Bu yazı İTÜ panolarından birinden bizzat tarafımca çekilmiştir :))  İlk satıra dikkatinizi çekerim!!!


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Güzellikler...

Son günlerde ülkemizde yaşanan PKK olayları, Van'daki deprem beni çok üzdü. Hastamızın da hala yoğun bakımda olması üzüntümü gerçekten katmerliyor... En kısa zamanda dertlerimizin bitmesi dileğiyle...

Ama hayat devam ediyor, kötülerin yanında güzellikler de yaşanıyor; güzel bir yenicami gezisi, gecikmiş doğum günü postum, bir aile ferdinin nişanı.. Koşturmacalara devam, zaten Allah da eksik etmesin..

 



 Bunlar doğum günü güzellikleri.. Hep ağaç dikmek istemiştim, eşim benim adıma gerçekleştirdi, artık 7 ağacım, 18 tane de meşe palamudum var.. Bu dünyadan aldığımın bir kısmını iade ediyorum...


HEDİYEM :))
HEDİYE1- ARTIK BENİM DE İZMİR'DE BİR DİKİLİ AĞACIM VAR!
DOĞUM GÜNÜ PASTAM



Nişandan minicik bir sofra karesi ve karşınızda ben!! Boyandık süslendik gittik, dekora da uyumlu olmuşum..  Simaycım Allah tamamına erdirsin inşallah :)) elbiseyi Park Bravodan almıştım taaaa fi tarihinde, o kadar para bayılmıştım ki sık sık giyiyorum, böyle çıkartacağım acısını :))







  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Zeytinburnu Organik Halk Pazarı


merhaba!!

dedemin mezarına gittiğimde çok yakınlarında pazar görünce girmeden duramadım, organik sebzeleri mıncıklama fırsatı bulmuşken kaçıramazdım :))

1453 İstanbul müzesi tabelalarını takip ederek ulaşabilirsiniz :))





  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Ses veriyorum..

28 eylülden beri yeni kayıt girememenin üzüntüsü içimde, ama yorgunluktan adım atamıyorum.. Çarşamba 2. kez trombosit nakli yapacağım, okul açıldı tabi.. Ankara ve İzmir'de araştırma görevliliği sınavlarına girdim herhalde 2 haftada 4000 km yol gitmişimdir..

bir iki de iş görüşmesi yaptıktan sonra, karşınızdayım..

Veee son bilgi kitap kargoları tam 2 hafta arabamda benimle Türkiyeyi dolaştıktan sonra sanonda yola çıkıyor.. Bu ilk parti ile sanırım 60-70 kilo civarında kitap gidiyor, daha elimde en az bunun 2 katı kadar kitap var.
Okulların yaş durumlarına göre paylaştırmaya gayret ettim, eldeki bazı kitaplar sanki yetişkinlere yönelik gibi geldi; kitaplarda yaş sınırı olur mu bilmem ama ruhum öyle hissetti...

Ve sevgili Yeşim hanım elinize ulaşan kolinin aynısından bir tane daha ileteceğim (bi de evdeki erkekler taşırken yardım etse ne iyi olur :)) )Arabam 4 koliden fazlasını alamadı ne yazıkki...

Biraz da eğlenmek istersek, ben biyeleri çok severim kumaştan pratik bir biye yapım yöntemi buldum; maskeleme bandının böyle kullanılabileceği hiç aklıma gelmemişti...

BURADAN..



  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Dua Eder misiniz??

Merhabalar, öncelikle doğum günü tebrikleriniz için çok teşekkür ederim. Kaç gündür ortalarda yokum ama bu sefer kendi koşuşturmalarım için değil; kuzenimin 8 yaşındaki oğlu hastahanede 7 gündür yoğun bakımda yaşam mücadelesinde...

Buralardan ayrılmamayı tercih ettiğim için herşeyi askıya aldım..

Dualarınıza muhtacım, evladımızın sağlığı için ufacık bir duanızı esirgemeyin bizden; Allah onu ana ve babasına bağışlasın sağ salim inşallah...

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM!!

Hem benim hem de blogumun doğum günü geldi, ben 26 blogum da 1 oldu... Ucundan kulbundan başak kadınıyım işte :))  Önümüzdeki yıllarda da hep beraber olmak dileğiyle...

CEREN

Bakalım kocam ne sürpriz yapacak???



  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Dekoratif takı-toka düzenleyici...

IKEA'dan çerçeve alsak, fazla kumaşlarla kaplasak, sutaşlarından şeritleri esnemeyecek şekilde  diksek...

Biten çalışmayı da kapının arkasına assak acaba küpelerimle küçük tokalarımı daha mı iyi toparlarım???? Nasıl yapıldığını görmek için; BURADAN...



  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Kurutulmuş Domates


Kurutulmuş sebzeler için kızgın bir sıcaklık gerekiyor, İstanbul'da da sebze kurutabileceğimi düşünmüyorum ama yeni bir yöntem gördüm; Fırında kurutulmuş domates!!! (BURADAN) henüz denemedim önümüzdeki hafta deneyince sonucu paylaşacağım :))

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Kızım olsa böyle bir şey olur muydu acaba???

Tanrım bu bir melek olmalı!!! Elbise kalıbı için BURADAN...  Bu arada tutorial bölümünde harika çocuk elbiseleri var, tıklanası bir link...

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

İSTANBUL’UN KALBİ KİTAP İÇİN ATACAK.- Boğaziçi Kitap günleri

Boğaziçi Kitap Günleri on beş milyona yaklaşan nüfusuyla enerjik bir metropol olan İstanbul’un merkezinde, şehre yaygın bir kültürel atmosfer yaratmak amacıyla, değişen iletişim araçlarının toplum yaşamında yarattığı değişiklikler göz önünde bulundurularak tasarlandı.
Bu yıl, 15-21 Eylül 2011 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi Harbiye’de gerçekleşecek olan Boğaziçi Kitap Günleri, her yıl bir konuk ülke ağırlıyor ve her yıl konuk ülke ile Türkiye arasında köprü oluşturacak bir temaya sahip oluyor.
2011 yılının Türkiye’den Almanya’ya göçün ellinci yılı olması nedeniyle Boğaziçi Kitap Günleri’nde bu yıl konuk ülke Almanya. Etkinliğin teması ise “Göç”. Bu çerçevede Boğaziçi Kitap Günleri süresince Alman edebiyatını, kültürünü ve sanatını tanıtıcı pek çok faaliyete yer verilmekte. Göç konusu sosyolojik, politik ve edebiyattaki metaforik anlamları perspektifinde ele alınıyor. 17 Eylül Cumartesi günü Orient Institut ile birlikte “Türkiye’den Almanya’ya: Göçün Elli Yılı” sempozyumu düzenleniyor.
Etkinliğin 15 Eylül 2011 saat 10:30’da yapılacak olan açılışı ise Ömer Asan’ın “Kardeş Nereye? Mübadele” adlı göç belgeseliyle yapılacak.
İstanbul’u bir merkez haline getirmek amacıyla Boğaziçi Kitap Günleri süresince kongre merkezinde “profesyonel salon” açılıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren tüm telif ajansları, telif hakları konusunda çalışan PEN, Türkiye Yazarlar Sendikası, ÇEVBİR gibi kurumları etkinliğe davet edildi. Profesyonel salonda taraflar yazarlarımızın eserlerinin yabancı dillere çevrilebilmesi için yurt dışından gelen yayıncı ve ajanslarla görüşmeler yapabilecekler.
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da e-kaynaklar, e-yayıncılık gibi sektöre yeni açılım getiren gelişmeler, internet yayın hakları, internet özgürlüğü gibi konular çeşitli panellerde tartışılacak.

BOĞAZİÇİ KİTAP GÜNLERİ ORGANİZASYONU
BOĞAZİÇİ KİTAP GÜNLERİ
Yeni Yuva Sokak, No:10/4
Cihangir, Beyoğlu, İstanbul

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Ruşyena'nın çekilişi var- duyurulur...

Güzel dükkanından sonra şimdi de 500. izleyiciyi geçen ruşyena'nın çelikişine buyurun... son gün 25 eylül..

http://www.rusyena.blogspot.com/

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Acemi Terziden İnciler- VOL 1

Kendi arşivimden " acemi terzi" yazı dizisine başlıyorum, benim gibi internetten bir sürü şey öğrenen dikiş meaklıları için...

Cep mi çalışmak istediniz?? İşte 26 değişik cep uygulaması :)) Buradan...

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Tek kalan fincanlara yeni görev :))

Sizin de evde tek kalan bardak fincanlarınız oluyor mu?? Atsan atılmaz, satsan satılmaz...

İşte onları değerlendirip geri kazanmak için güzel bir proje... Buradan... 

BU ARADA KİTAP BAĞIŞIM DEVAM DİYOR, SİZLERDEN HABER BEKLİYORUM, DETAYLAR İÇİN BURAYA BUYURUN...

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Kitap Bağışı Yapmak İstiyorum- İlgililere duyurulur (İstanbul İçi olması tercihimdir)



Kocaman kütüphanemi boşaltıyorum!!!- Blogger arkadaşlarım bu post'u yayınlarsa çok minnettar kalacağım... Ne kadar çok yere ulaştırabilirsek o kadar iyi...


Bildiğiniz üzere, doktora yapan bir kişiyim şehirlerarası taşınmam gerektiğinden ötürü kendimin ve ailemin tüm kütüphanesini ihtiyaç sahiplerine bağışlamak istiyorum..

Zannımca kargo ile çok uzak okullara yollamak benim için maliyetli olur (bedeli karşılanır ya da taşıma konusunda yardım sağlanırsa o da olabilir tabi) ama İstanbul içerisindeki tüm okullara kendi arabamla gidip 
Dünya klasikleri, çocuk kitapları, romanlar,  sınavlara hazırlık kitapları, ansiklopediler, atlaslar, ekonomi kitapları, biyoloji, fizik ingilizce kitapları (yurt dışından), vs, vs belki de Türkiye'de rastlayamayacağınız eşsiz bir kitap hazinesi.. Paylaşmaktan ailece memnun olacağımıza emin olun..

Mümkünse ilgililerle iletişime geçebilirsek sevinirim.. cerozer@yahoo.com.tr


Sevgiyle...
CEREN...
teslim edebilirim..
 

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Evde plise yapımı- Home-made Pleat board




Pilise, bu sezon yeniden moda sahnesinde!  Yazın görmeye alıştığımız bu form kışın da karşımızda olacağını hissettiriyor. İlk çağlarda kadınların kendi elleriyle nemli kumaşı katlayarak ve kızgın taşlar arasında bekleterek bulduğu pilise metodunu evde de uygulayabilirsiniz; işte link :))


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

BU MAKYAJ İSTASYONU SİZİN OLABİLİR!!!

Makyaj yapma yeteneğine güvenen arkadaşları Oriflame'in yarışmasına davet ediyorum...

Makyaj Stüdyosu Sizin Olabilir!

Üyelik kampanyamızdan yararlanmak isteyenler Ad-Soyad, TC Kimlik No, telefon ve adres bilgileriyle birlikte cerozer@yahoo.com.tr adresinden benimle temasa geçebilirler

ARTIK MAKYAJINIZI MAKYAJ İSTASYONUNDA YAPACAKSINIZ!

Oriflame’in geniş makyaj yelpazesinden seçtiğiniz ürünler ile makyajınızı yapın, kullandığınız Oriflame ürünlerinden biri Wonder Colour Ruj olması şartıyla en az 3'ü ile yüzünüz net olarak görünecek şekilde resminizi ürünlerle beraber çekin ve pr@oriflame.com.tr adresine gönderin. Resimler Oriflame Türkiye Resmi Facebook sayfasında yayınlanacak, en çok beğeni alan resim profesyonel Makyaj İstasyonu’nun sahibi olacak!

 Yarışma Kuralları

Yarışmaya katılabilmek için Oriflame Satış Danışmanı olmanız gerekmektedir. Oriflame Satış Danışmanı olmayanlar Oriflame'e kayıt olarak, yarışmaya katılabilirler. Bunun için tek yapmanız gereken, 13.Katalog dönemindeki Kayıt Kampanyamızdan yararlanarak sadece 1 TL.ye kayıt olmak!

Üyelik kampanyamızdan yararlanmak isteyenler TC Kimlik No, telefon ve adres bilgileriyle birlikte cerozer@yahoo.com.tr adresinden benimle temasa geçebilirler

• Yüzünüzün net olarak göründüğü ve biri Wonder Colour Ruj olması şartıyla en az 3 Oriflame makyaj ürünü kullanarak yaptığınız makyajla çektirdiğiniz fotoğrafınızı ürünleri de göstererek pr@oriflame.com.tr adresine gönderin.
• Makyaj yaparken kullandığınız ürünleri de göstererek çektirdiğiniz fotoğrafınızı yarışmaya göndermek için son tarih 28 Eylül 2011 saat 12.00'dır.

• 29 Eylül-9 Ekim tarihleri arasında Resmi Facebook sayfamızdan yapılacak oylama sonucunda en çok beğeniyi toplayan fotoğrafın sahibi Makyaj İstasyonu'nu kazanır.
• Kazanan 10 Ekim 2011 günü Oriflame Türkiye Resmi web sitesinde açıklanacaktır. 

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Fikrimühim Bir ürün_ Raid Otomatik Sprey....

Terası olan bir çatı katı dairesinde yaşıyorum, haliyle sinek-böcek vb. haşerelerle sık sık karşı karşıya geliyorum; üstüne üstlük böcek fobim var, halimi siz düşünün işte...

Narpost ile kapıma kadar ulaştırılan Raid Otomatik spreyi hemen denedim, o kadar nazik bir paketti ki... Pencere şeklinde açılan kutu çok yaratıcıydı, Sprey cihazı, yedek püskürtme spreyi, benim ve arkadaşlarım için 10TL lik indirim kartları, hızla kullamaya başlayabilmem için paket içerisinde pil bile unutulmamış....Paketin üzerinde tarif edildiği şekilde kolayca kurulumunu yaptım. Oda parfümleri gibi şık bir görünüme sahip üstelik içeriğindeki Krizantem çiçeği ekstresiyle bildiğimiz "böcek ilacı" kavramından çok uzak bir ürün, onlar gibi insanı rahatsız etmeyen, havalandırmaya ihtiyaç olmayan bir ürün...

Çatı katında 4 daireyiz ve komşularımın da benimle aynı dertten muzdarip olduklarını bildiğim için bu ürünü hemen onlarla da paylaştım ve indirim kuponlarını verdim; sineklere ayrı böceklere ayrı ürün almadan, kapılara pencerelere tel taktırma masrafına katlanmadan, üstüne üstlük elektrik bile kullanmadan 4 hafta süresince rahat edeceğimiz için çok mutlu olduk. Diğer kuponu da giriş katta oturan ve karıncalardan kurtulmak için türlü yollar deneyen kayınvalideme vereceğim.

Teşekkürler Raid!!!

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

İYİ BAYRAMLAR!!!!

Herkese mutlu bayramlar diliyorum..
Tatile gidenler için; ben 2 gün istanbul nöbetindeyim gözünüz arkada kalmasın.

Sevgilerimle,

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

ELBİSEDEN TULUMA GERİ DÖNÜŞÜM- Recycle Before&After





 


Kendime tulum dikmek isterken yukarıda görmüş olduğunuz çalışmaya rastladım; beynimde çakan şimşekler sizde de çaktıysa buyurun BURADAN....

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Günaydın...

Güzel bir günaydın hepinize!!!!

Geçen hafta Ankara'daydım.. Kızılay'da Flamingo pastahanesinde yıllardır favorim olan üçgen sandviçimin hazırlanmasını beklerken yakaladım bu kareyi; küpe çiçekleri..




Ben çok severim ya siz????

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

İyi geceler :))

Umarım dün gece güzel bir kandil gecesi geçirmişsinizdir...
Ben dünün uykusuzluğunu atar atmaz gene ders çalışmaya geri döndüm; önümde iktisat okulu kritikleri sağımda kahve solumda Pelit Valonia special çikolatam.... (zaten ne kadar lezzetli bir keşif olduğunu belirtmek için bu kaydı giriyorum) Hala bayram çikolatasını almayan varsa ben Migrostan aldım bugün fiyata göre harika bir lezzet, tavsiye ediyorum :))



NOT: Reklam için Pelit ile aramızda anlaşma yok, hatta bir araba alışverişi yapmamış olsaydık kendilerini hiç tanımamış bile olurdum...  Ben şimdi bayram için külçe yapmaya gidiyorum; tarifi yakında :))





  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Ne okuyorum???

Bu aralar kendimi işe verdiğim için hep işimle ilgili oluyor okumalarım, hızla bitirmem gerekenler var... İşte okuduklarım;







Bu sonuncu kitabı almadım ama başlığı çok ilgimi çekti; Ayşe Buğra burada ne demek istemektedir?? Bir iktisatçı ve edebiyatsever olarak aklıma ilk gelen "Fareler ve İnsanlar" oldu... Sonra da iktisatçılar kelimesini kaldırıp boşluk doldurdum daha da can sıkıcı oldu.. Ben de KÜSTÜM...

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Yastık diktim...

sahurlardan faydalanıp kendimi elişine vurdum, sıcaklardan bunalınca incecik bir kumaştan eşimle kendime siyah çarşafımıza uygun bir çift yastık imal ediverdim...

Çok çabuk dikildi ikisi 20 dakikamı almamıştır ütüsüyle beraber.. Ama kurstan arkadaşlarımın her zaman hatırlayacağı gibi kumaş azlığında takla attım yetiştirene kadar :))

Yastık dikmemiş olanlar için; nasıl yapabileceğinizi Modavesaire anlatmıştı oraya TIK TIK






  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Aşkımla başbaşa iftar soframız :))

Özlemişim evimizde iftar yapmayı; kalplere bulanmış masamızda iftarımız.. Ben bu yıl tembel çıktım tek iftar davetimde de sofranın tek kare resmini çekmeyi unuttum :)) anlatmıyorum o zaman,  buyurun bu akşamki sofraya öyleyse...

Menüde ne mi var???
Hardal soslu tavuk, nohutlu pilav, (canım çektiğinden) mantarlı biberli omlet, acılı ezme, haydari, patlıcan salatası, amerikan salata ve bugünün uydurmasyonu bulgurlu domates çorbası.... rkadaşımız Ayvalıktan zeytinyağı getirince bize zeytin ve yeytinyağı da tadılmak üzere sofrada yer buldu...






  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS