Selamlar, haftasonunun o kasvetli havasından sonra hafta içi bu havada çalışmak çok sıkıcı :((
Burda Haziran dergisini az önce ele geçirmiş olmanın verdiği mutlulukla hemen karıştırdım..
Çok güzel ve kolay elbiseler var; dikiş listeme alındılar.. Zaten Modavesaire yada dikiş dersi sizlerle en kısa zamanda dikerek paylaşacaklardır; biraz sabır :))
Makale yazan halimden bu kadarcık bir post :)) En kısa zamanda buluşmak üzere..
Kısacık bir post...
Mayıs Burda-AFRODİT =İki elbise biraz fazla benzemiyor mu sizce??
Mayıs ayı Burda'da beğenip elimdeki şu dersler bitince dikmeyi düşündüğüm elbiseyi Markafoni'de AFRODİT satışlarında görünce şaşırdım.. (kısa olan elb. burda'dan)
Ufak farklar var tabi; hakim yaka, daha kısa kollar va etek boyu.. ama size de biraz fazla!! esinlenilmiş gibi gelmedi mi??
Bazen size de oluyor mu beğendiğiniz birşeyi başka bir yerde de görüp ben bunu sanki bir yerde daha görmüştüm diyor musunuz??
Yeni çekiliş :))
Yarın ICEF'teyim
Efendim yarın emektar takımlar görücüye çıkacak, gene sabahtan yollara düşülecek :))
Çünkü Haliç Kongre ve Sergi salonunda Türkiye'de bu yılın en önemli ekonomik konferansına katılacağım...
Kitaplarda okuduğum kriz ekonomistlerini görebileceğim için çok mutluyum..
Bu güzel çalışma için Fatih Üniversitesi, TBB, DEİK, TCMB, SPK, TSKPAB 'e teşekkür ediyorum..
Eski günler...
Bakın atolyesergun neyi hatırlattı; ip oyunu.. Ne güzel oynardık değil mi.. İpler elden ele geçirilirken ne yöntemler arardık :))
Çocukluğumu hatırlattı bana, ya size ???
Bir babanın patetes kahve yumurta dersi
İnternette buldum çok beğendim duramadım paylaştım (bu benim ekonomik krizleri inceleyen halimdir- ders çalışıyorum sözde) :)
Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikayet eden; Her gün hayatının ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı Hayat, ona göre, çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten yorulmuştu.
Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karşısına.
Genç kızın bu yakınmaları karşısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi.
Bir gün onu mutfağa götürdü.
Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu.
Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca, Bir cezveye bir patates, diğerine bir yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu. Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye başladı.
Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karşılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu.
Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı.
Babası onun bu ısrarlı sorularına cevap vermedi.
Yirmi dakika sonra, adam cezvelerin altındaki ateşi kapattı.
Birinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabağa koydu.
İkincisinden yumurtayı çıkardı.
Daha sonra son cezvedeki kahveyi bir fincana boşalttı.
Kızına dönerek sordu:
- "Ne görüyorsun ?"
"Patates, yumurta ve kahve" diye alaylı bir cevap verdi kızı.
"Daha yakından bak bir de" dedi baba , "patatese dokun."
Kız denileni yaptı ve patatesin yumuşamış olduğunu söyledi.
"Aynı şekilde, yumurtayı da incele". Kız, kabuğunu soyduğu yumurtanın katılaştığını gördü.
En sonunda, kızının kahveden bir yudum almasını söyledi.
Söylenileni yapan kızın yüzüne, kahvenin nefis tadıyla bir gülümseme yayıldı.
Ama yine de bütün bunlardan bir şey anlamamıştı "Bütün bunlar ne anlama geliyor baba? "
Babası, patatesin de, yumurtanın da, kahve çekirdeklerinin de ayni sıkıntıyı yaşadıklarını, yani kaynar suyun içinde kaldıklarını anlattı.
Ama her biri bu sıkıntı karşısında farklı farklı tepkiler vermişlerdi.
Patates daha önce sert, güçlü ve tavizsiz görünürken, kaynar suyun içine girince yumuşamış ve güçten düşmüştü.
Yumurta ise çok kırılgandı; dışındaki ince kabuğun içindeki sıvıyı koruyordu. Ama kaynar suda kalınca, yumurta sertleşmiş katılaşmıştı.
Ancak kahve çekirdekleri bambaşkaydı. Kaynar suyun içinde kalınca, kendileri değiştiği gibi suyu da değiştirmişlerdi ve ortaya tamamen yeni bir şey çıkmıştı.
"Sen hangisisin" diye sordu kızına.
"Bir sıkıntı kapını çaldığında nasıl tepki vereceksin?"
"Patates gibi yumuşayıp ezilecek misin? "
"Yumurta gibi, kalbini mi katılaştıracakcaksın? "
"Yoksa, Kahve çekirdekleri gibi, başına gelen her olayın duygularını olgunlaştırmasına ve hayatına ayrı bir tat katmasına izin mi vereceksin "
Sen Hangisisin ?
Bu yaza Yeni Şapka fikri:))
Modavesaire'nin bebek şapkasından sonra bu da türk filmlerinden fırlamış Türkan Şoray misali bir şapka.. Şööyle beyaz falan dikeceksin :)) Nayır Nalan nolamaz :))
http://newvintagelady.blogspot.com/2011/05/1920s-sun-bonnet.html
Tutacaktan gözlük kılıfı
Siz de benim gibi plastik kılıfları sevmeyenlerden ama kıymetli gözlükleri çizilmesin diye bir türlü çantaya atamadığından gece gündüz kafasında gezdirenlerden misiniz???
İşte çözüm hem de istediğiniz kadar kişiselleştirebilirsiniz :)) BURADAN ÖYLEYSE
Bu mendilleri ne yapabilirim???
Sevgili arkadaşlar, aşağıda görmüş olduğunuz mendiller babaannem tarafından ne işe yarayacağını bilmediğim halde çeyizime konmuştur..
Artık bayramda falan da mendil dağıtma adetimiz olmadığına; benim de eli öpülecek çağa gelmeme epey (mesela bir ömür kadar) olduğuna göre bu kumaşı çok güzel mendilleri ne yapabilirim??
Dantel falan örmeyi, oya yapmayı da bilmiyorum, bu yöntemler dışında bana bir öneriniz olur mu??
Bu menekşenin açışı kutlanmaya değer bir olaydır :))
e3 yıl önce üzerinde çiçekleriyle aldığım, çiçeğe değilmeyen bir yerde yeterli ışık ve yumurta haşladığım sularla beslediğim, çeşme suyu mu dokunuyor diyip benimle aynı damacanadan Nestle sular verdiğim ama bilmiyorum bana kızıp küstüğünden mi nedir TAM 3 YILDIR bir türlü açmayan afrika menekşem, ardı ardına çiçekler açıyor..
Efendim bu kutlu ve mutlu olayı paylaşıyorum.. Söz nazlı kızıma süslü galvaniz bir saksı alacağım :))