Kurstan çıkıp eve gelmiş baygın insan halimle karşınızdayım :)) Sonunda ölçülerimizi aldık, kalıplarımızı çıkardık hayırlısıyla yarın kıyım işlemine başlıyoruz :))
Eh mankenden hallice olan ölçülerimi de gözönüne alarak günde 4 hurma kürüne başlıyoruz..
(bu ekibe benimle beraber biri daha dahil oldu, adını vermiyorum o kendini biliyor!!, bak alacağım ölçülerini 2 hafta sonra :)) )
Ses-SİZ kalamıyorum :))
Ben yaptım oldu :=))
Efenim bu aralar bi DIY DIY gidiyor blog aleminde, fikirleri inceliyordum da bi türlü ne demektir arayıp da bakmam aklıma gelmemişti..
DIY- Do it yourself ; bizim piknik alanlarındaki "kendin pişir kendin ye" gibi, kendim yaptım, baaaak diyip "kendimiz yemiyor" cümle aleme karşı; "bu benim eserimdir" diyorsunuz.
E o zaman ben de DIYmış oldum bugün..
Balayından sonra Defne Joy Foster'ın oteline yaptığımız kaçamağın hatırası olan kopuk anahtarlığı atmak içimden gelmedi...
Bakın ben de ne yaptım :))
bir makaş, bir anahtarlık ucu, bir adet lüzumsuz reklam magneti e bi de bauhaustan aldığım hobi yapıştırıcısı lazım oluyor
** Yöresel bir lezzet ** KERKÜK DOLMASI**
Son zamanlardaki en alengirli yemeğim diyebiliriz kendisine; çok sevgili eşimin çok sevgili mimarı kayınvalideciğimin de bana "el vermiş" olması sebebiyle (yoksa safran vermesi mi demeli :)) ) şimdiye kadar yediğim en harika dolma tarifi ile huzurlarınızdayım şak şak şak :))
NOT:gene tembellikten vazgeçmediğim için ben sadece soğan doldurdum, lütfen siz kabak doldurup küçük yapraklar da sarıverin bi zahmet :))
200 gr kıyma
sıvı yağ
limon tuzu (yoksa benim gibi limon suyu koyun)
karabiber
tuz
köri
safran (o da aşağılarda bi yerlerde olacak kavanozda)- Kerküklüler "sarı kök" diyor, dolayısı ile bu dolma da bizim evde "sarı dolma"
Sarı kök- safran ne derseniz işte |
bir nikah, bir sofra ve bir hasta :))
Nereden başlasam bilemiyorum, bu sefer ellerim kollarım dolu sanki. Pazar günü canım arkadaşım ve kuzeni kahvaltıya geldiler sabahtan erkenden başladım sofra kurmaya, bu arada da güzel bir su böreği tarifim oluştu tabi...
buradan
Kuzeninin babası rahatsızlanınca apar topar gitti bizim de keyfimiz kaçtı ama neyseki babası şimdi iyiymiş tekrar geçmiş olsun diyorum.
Daha sonra bir diğer arkadaşımın nikah kokteyline gittim, yıllar film şeridi gibi geçiverdi gözümün önünden.. Defterine yazarken düşündüm de tam 12 sene olmuş, arkadaşımı gelinlikle görmek de kısmetmiş... Ömür boyu mutlu olmalarını diliyorum Selda ve Akif çiftinin.
Sonunda kursta diktiğim etek bitmeye yaklaştı, tam kemeri birleştirecektim ki hastayım evdeyim derkeeen:(( gene kaldı eteğim. En azından sadece beli birleşmedi, ek olarak bir de gizli fermuar çalışırken yarım bir bel çalıştım..
Ama boş durmadım tabi; akşam artık kendimden emin bir şekilde dikiş makinamı kutusundan çıkardım, masaya koydum bir heves Kadıköyden aldığım bir kumaştan hem runner hem de peçete halkaları yaptım.
Bugün de kendimi attım cuma pazarına; nedenini bilemediğim bir şekilde bol bol bebeklere özgü desenlerde kumaşlar aldım.. Kendi kendime küçük şeyler yapıp eğlenmeyi planlıyorum.. Kumaşlar şimdi yıkandılar kuruyorlar ütülediğimde eklerim çok sevimliler :))Neovation Prodüksiyon İftiharla Sunar..
Üç Masa Örtüsü..
Üçü de aynı Şekilde ama farklı malzemeler kullanılarak yapılan masa örtülerim.. kare parçaların dantelle aplikesi.. (Tabi ki mefruşat hocası guru annenin ellerinden öperler;vallahi bende yapacağım!!! planım var)
1- İlki bilindik bir dantel parça; antika mendillerin dantelle geri kazanımı
3- Üçüncü parça ise keten üzerine incecik hazır dantel ve keten öarçaların kenarlarına makinede ufak bir işleme ile yapılmış.. Bunu gerçekten seviyorum 2x2 bir örtü..
Eski Kottan Yepyeni Mutfak Önlüğüm :)
Aşkımın zayıflamasından sonra elimizde kalan 2 kottan biri yerini buldu:))
güzelce yıkayıp ütüledikten sonra kotun tek bacağı ve biraz artık kumaştan güzel bir önlüğüm oldu.. Tek yapmanız gereken yan dikişi açıp ufak bir bel kıvrımı kesmek.. Teşekküreler anneanne!!!
Pratik Su Böreği
Pazar kahvaltım için su böreği, çikolatalı kek ve glazürlü kurabiyelerimden yaptım. Sizlerle su böreği tarifimi paylaşmak istiyorum. Bu seferki tarif benim normalda yapmadığım kadar yumartalı yağlı ama olacak o kadar su böreği yapıyoruz...
MALZEMELER:
- 5 yufka
- 5 yumurta
- 2,5 su bardağı su
- 125 gr tereyağı
- 1/2 çay bardağı su
- 1/2 paket kabartma tozu
- 300 gr Light beyaz peynir
tereyağını bir kapta eritip soğuması için bekletiyoruz (bilmeyenler için; eritmek demek eriyene kadar ateşte bırakmak değildir ateşte kabı kızdırın yağı parçalara ayırıp kızgın kaba koyun biraz eriyince altını kapatın böylece yağ yanmaz)
Diğer tarafta yumurtaları kabartma tozu ve sıvı yağ ile iyice çırpıp erimiş yağı da içine kattıktan sonra suyu da ekleyip çırpıyoruz.
Kenarları üzerine kapatıp kalan harcı da üzerine döküp 200 derece ısıtılmış fırında 30-35 dakika üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.
E sonra da yeniyor tabi; AFİYET OLSUN :))
TEMBEL İŞİ TARİFLER- VOL 2- SİHİRLİ SUFLE
Bir arkadaşımız tembel işi tariflerimi beğenmiş ; e dedik ya pazarlamacıyız müşteriyi memnun edelim dedik veee sihirli sufle.. (not tarife başlamadan kettleda kahve için su kaynatınız yoksa pişmiş sufle ile kahve beklemek zorunda kalabilirsiniz benim gibi, biraz çabuk pişecek de...)
Tanıştırayım, bunlar imalat için kullandığım kaşık ve kase; ben 2 kişilik yapacağım için tüm tarifin 2 katını uyguluyor olacağım.. bunların haricinde bir adet mikrodalga fırın eğer varsa bir adet de güveç kabı lazım olacak...
MALZEMELER; (tamamı budur şaşırmayınız eksik falan yok :))) ) bide yumurta kullanmayacağız...
4 kaşık un
8 kaşık süt
3 kaşık şeker
2 kaşık kakao
1 kaşık sıvı yağ
1 tane çikolata
süslemek için pudra şekeri ve kişi başı 1/4 küçük paket krema
Süsleme malzemeleri hariç tüm malzeme bir kaşık yardımıyla aşağıda görüldüğü üzere karıştırılır.(10-15 sn falan sürüyor bu işlem)
Pişirme kabına harcın yarısını döküp çikolatayı koyuyoruz (isteyen çikolatayı artırabilir) Kalan harcı üzerine döküp mikrodalganın orta seviyesinde tam 3 dakika pişiriyoruz..
Fırından ilk çıkan hali :) (toprak kap sıcak olabilir dikkat!!!)
Afiyet olsun.. Ben suyun kaynamasını bekliyorum kahve kardeş de gelsin öyle yiyeceğiz :)) Gece gece tatlı krizi gelenlere ithaf ediyorum :))
Seferihisar Mantısı- Tembel işi
Bu akşam ne yemek yapabileceğimi bulamamış olmam acı, bakacaz artık pizzacı falan.. Ben yaptım desem olmaz mı acaba mesela "canım ben dikiş kursuna gidiyorum diye yalan söyledim, aslında pizzacıda çalışıyorum" desem :))
Ne ise bugün tembelliğim ve gevezeliğim üzerimde (hatta sabahlığı ve çorapları geçirdim pijamanın üzerine aynen devam, alışveriş de internetten...
geçen haftaki tembel lezzetlerimden biri alıma geldi; Seferihisar mantısı..
Malzemeler
2 soğan
tuz
tavuk ya da et bulyon
Örtüler- III
Efenim selamlar saygılar :))
Bugüne bugün imalat halinde terziyiz değil mi :)) Tarafımca dikilmiş 2 adet (abartmıyorum gerçekten) düğmem, örnek teğel bezim ve önce kalıbı çıkartılıp teğellenmiş, elde makine dikişi ile azıcık düzeltilmiş na-tamam bir oyuncak bebek elbisesi imal etmiş nev-i şahsına münhasır bir kişiyim.
Ben dikiş makinasına iplik takmadan kareli kağıdın çizgilerinden geçerken buyurunuz annemin kumaş boyama örtüleri, vallahi çeyizimden :))
Bodrum bezleri serisi :))
Alttaki en sevdiğim model.. Çin iğnesi tekniğinde kumaş boyama..
Bu ise kumaşın sonuydu sanırım :)) şekli değişik olmuş..
YENİ GELİN: BAYRAM ETKİNLİĞİME DAVETLİSİNİZ!!!
bayram kartı hazırlıyoruz :)) Sizi de bekleriz..
YENİ GELİN: BAYRAM ETKİNLİĞİME DAVETLİSİNİZ!!!
Erkek giyiminde trendler..
Beymen Satın Alma ve Ürün Direktörü Polat Uyal Finansgündemde erkek giyimindeki trendlerden bahsetmiş;
Bu sezon daha maskülen bir görüntü ön planda. Kadın ile erkek arasındaki sınırlar da daha keskin.
Ağırlıklı olarak devetüyü, açık gri, füme, mor, lacivert ve haki tonları var.
Sezonun yeniliği: Çoban kabanı
Paltolar ve dış giyim, yeni sezonda uzun zamandır olmadığı kadar önem kazanıyor. Militer görünümlü uzun "duffle" (çoban) kabanlar, bir beden büyükmüş gibi duran kesimler bu kış ilk kez karşımıza çıkıyor. Bahsettiğim "şehirden kaçış" temasına paralel olarak kalın trikolar, kaz tüyü yelek ve montlar, oduncu gömlekler ve bunlarla giyilebilecek botlar çok moda.
Cuma sofrası
Dün akşamki sofradan ufak bi görüntü paylaşmak istedim :)) kociş eve geldi, 2gün işe gitmiyor kutlaması :)) Mutfağımdaki minik masamız :))
Menüde;
1- Sebze yemeyenlere :)) Brokoli çorbası ==> tarifi burada
2- Semizotu salatası üzerinde de ayvalıktan taşıyıp getirdiğim canım soğuk baskı zeytinyağımmmm...
3- Karışık kızartma (ve gene evde yaptığım salça kavanozunu kış gelmeden açmak zorunda kaldım, malumunuz DOMATES!!!!) ama ben o 15 kilo domatesi antalyalardan taşımıştım.. bitiyolar.. ve domates kilosu 3,5-5TL!!
4- Makarna
5- Kurabiyelerimle süsledim ==> onun tarifi de burada
6- Son kızılcık şerbetim ==> buradan
Fırın Sebze
Hani o evde "ben sebze yemem" diyen yakışıklı var ya son 2-3 yıldır ne yemek yapayım sorusunu sorduğumda bu sebze yemeğini ısrarla isteyen de kendisi olur.. (Yakınlarda yapıp resimlerini eklerim şimdi aklıma geldiğinden önce tarifi ekliyorum)
MALZEMELER
teorik olarak evde olup evdeki arkadaşın yemeyi reddettiği sebzeler;
- 3-4 çiçek brokoli
- 2 kabak
- 1 havuç
- 2 çarliston biber (sivri biber tadını bozuyor bence)
- 5-6 mantar
- benimki gibi ehl-i keyf bir arkadaş ise tadı toparlamak için yarım küçük kase yıkanmış konserve mısır
- Hazır kremalı sebze çorbası (bunda da kereviz var aslına bakarsanız, ve bizimki hala sebze yemiyor.. ve ben Knorr'u öneriyorum- ama geleneksel olmayanını seçin yazıyor paketin üzerinde "geleneksel" diye çünkü o biraz daha katı oluyor)
- Köri
- Fesleğen
- Çok az sıvı yağ
- Kaşar rendesi
tüm sebzeler küp küp doğranır; brokoli ise ince kıyılarak tanınmayacak hale getirilir (tüm emniyeti üzerime salsanız siz bile tanıyamazsınız) biberler çekirdekleri ayıklanıp zar gibi incecik dilimlere ayrılır (bunda amaç sıcakta biraz erimesini dolayısı ile kokusunun yemeğe dağılmasını sağlamak)
Teflon tavamıza 1-2 kaşık yağ koyup en sert olanından en yumuşağa doğru sırasıyla sebzeleri soteliyoruz (bırakınız biraz sert kalsınlar fırında pişecekleri için mamaya dönmesin, salata gibi yenebilecek hale gelsinler)
sırasıyla tencereye biraz kavurdukça; havuç, kabak, brokoli, biber, mantar (mantarlara suyunu çekmesi için biraz zaman verin böylece onun suyunda diğer sebzeler de biraz daha yumuşayacak) ve herşey bittiğinde süzülüp yıkanmış konserve mısırı tencereye ekleyip ateşi ve kapağını kapatın (zaten işlemden geçtiği için ona buhar yeter- eğer dondurulmuş mısır kullanıyorsanız biraz kavurabilirsiniz)
Diğer tarafta bir kasede hazır çorbaya 2 kase SICAK SU koyup karıştırın. Bu çorbalar soğuk su tarifine göre verildiği için biraz çırpmanız gerekecek ama sebzelerin sertleşmemesi için bu gerekli... içine köri katın yoksa kasmayın, tadını fesleğenle toparlarız birazdan :))
fırın kabına önce sebzeler sonra çorba bulamacını ekliyoruz, su seviyesi sebzelerin biraz üzerinde olacak buna buharlaşma payı diyelim (bu arada fırını 200 dereceye ısıtın)
Sebzeler sıcak fırınla 20dk kadar buluşuyor, çorba koyulaşıp orta karar bir beşemal sos haline geldiğinde üzerine kuru fesleğen döküp kaşarı üzerine serpiyoruz kaşar kızarırken sera etkisi yaparak fesleğen kokusunu sebzelere hapsediyor.
E kızarınca da afiyetle yiyoruz..
Alternatif olarak evde sebze azsa bir kenarda 2 bardak makarnayı 5 dk haşlayın (diri kalsın) çorbayı 4 bardak suyla hazırlayın, makarna sebze ve çorbayı fırında buluşturup aynı tarifi uygularsanız oldu size fırın makarna :)
Tarçınlı Kızılcık Şerbeti
İtiraf etmek gerekirse kızılcık benim hayatıma bu yaz ilk kez girdi (gerçi 3-4 yaşlarımda katıldığım mevlütlerden kalan sisli anılarda vardı bu tat sanki- ama hayal edin; neredeyse kendi boyum kadar iğne oyası beyaz krep başörtüm, altından çıkan sarı kıvırcık bukleler, elimde bir bardak soğuk şerbet, izmir sıcakları.. Tam haminne :) -
İlk tarifimi biraz googling ile bulmuştum ama şimdi yılın son kızılcığıyla kendi tarifime geçmiş bulunuyorum..
MALZEMELER:
1/2 kg kızılcık
2 litre su
1 çubuk tarçın
4-5 karanfil
bu sefer canım 1,5 bardak toz şeker istedi :))
Kızılcıkları süzgeçte yıkayın (çekirdeklerle uğraşmayın), tencereye önce kızılcıkları sonra şekeri koyup altını yakmadan şöyle bir ovalayın ve 5-10 dk bekletin ki suyunu biraz salmaya hazır hale gelsin...(reçel yapacakmış edasıyla)
üzerine suyu tarçın ve karanfili ekleyip kaynatın.. Ben 20 dk falan kaynatıyorum ama asıl zamanı tenceredeki güzel kızıl rengi gördüğünüz zaman anlayacaksınız..
Bu arada kızılcıklara ne oldu derseniz posası çöpe gitti, ben öyle pütürlü meyva sularını sevmem; arsü edenler biraz daha sıkıp suyunu çıkarmaya uğraşabilir...
ve son not; tabi ki bu kadar şerbet çıkmadı, o koca bir sürahideydi, dedim ya bu sonu :))
AFİYET OLSUN...